Cennet Muhafazası in Meleran | World Anvil
BUILD YOUR OWN WORLD Like what you see? Become the Master of your own Universe!

Remove these ads. Join the Worldbuilders Guild

Cennet Muhafazası

*Cennet aynı Cehennem gibi Tanrılardan önce vardı ve asla yaratılmadı. Ama cehennemden farklı olarak o hiç bir tanrıyı kullanmadı.* İyilik ve kötülük tanrılarının hatta tarafsızlığı seçen tanrıların dahi evleri oldu. Çoğu cennet yerine cehennemi düşlese de evleriydi işte. En sonunda kötülük tanrıları onları kabul eden bu güzellikler diyarını terk edip boşlukta yaşamaya ya da yeryüzüne inmeye ya da bambaşka düzlemlere kaymaya başladıklarında cennet bir daha onları içeriye almadı. Tarafsızlık tanrıları zaten sürekli bir şeyleri inceleme hevesindeydiler. Onların merakları ve tarafsızlıkları Celan’da birleşti. Bu durumda cennet tamamen iyilere kaldı.   Cennet masası o gün çok kalabalıktı. Tüm yemekler masaları süslüyordu, tüm Tanrılar yerlerindeydi, hepsi birbirleri ile hararetli bir konuşmaya başlamışlardı. Cennetin ruhuna dair ağır sohbetlerdi bunlar.   Cehennem bekçisi Azuel, yaratmış olduğu yaratıkların biricik Nin-Dara’larının bağlantısının kim tarafından kesildiğini fark etmişti ve cehennemden çıkarak cennetin yolunu tutmuştu. İşte o anda, tüm Tanrıları masa başında buldu. Cennet onu içeriye almıştı en azından; ama en ufak bir hareketinde dışarıya çıkarmaya hazırdı. Tüm Tanrıları bu şekilde zevkten dört köşe, eğlenceler ve sohbetler içinde görünce içinde bir kıskançlık hissetti. Cennete karşı bir kıskançlıktı bu… Her zaman istediği gibi Cehennemde yaşıyordu. Tek başına Cehennemi sahiplenmişti; ama bunun bir bedeli vardı. Yalnızlık!   Tanrının kıskançlığı yalnızlığı ile karıştı ve kıskançlığını fark etmeden cennetin duvarlarına yönlendirdi. Bu kıskançlık cennetin yıkımına yeterdi. Tam o sırada Berenel elinde cennet muhafazası ile karşısına çıktı ve cennete yönelmiş olan kıskançlığın yönünü kesti. Kıskançlık yön değiştirdi ve Azuel’e geriye döndü. Artık Azuel iki kat fazla kıskançlık duyuyordu ve bunu boğmayı başaran tek şey, her daim Cehennemin pençeleri oluyordu.   Oradan ayrılarak hızla Cehenneme yöneldi. Cehenneme girmesi ile kendi kıskançlığından kurtulması bir oldu. Ama artık cehennemden dışarıya her adım attığında bu kıskançlık dalgası içerisinde boğulacak gibi oluyordu. Bir daha toplantılar için dahi Cehennem’den ayrılmadı. Mecbur kalmadıkça oradan çıkmadı.   Berenel, gidenin ardından baktı ve elindeki muhafazaya çevirdi bakışlarını. Muhafazanın gücünden haberdardı. Ona Cennet tarafından, Tanrıları ilk kabul ettiklerinde verilmişti bu muhafaza. Onun ruhunda toplanan garip bir enerji akışı ile yine onun varlığında oluşmuştu. Evrenin kolculuğunu yapsın diye…   Tanrılar yemeklerine hiç bir şey olmamış gibi devam ederlerken o elindeki muhafazaya baktı ve ondan Nin-Dara’ları hapsettiği gün kopan dört ufak parçayı düşündü. O parçalar gücün akışı ile yerinden ayrılmış ve Meleran’ın dört yanına doğru savrulmuştu. Şimdi, artık parçaları hissedemiyordu bile… Cennetin Kolcusu Berenel uzaklara baktı ve yaşam dolu her şeyi koruyacağına bir kez daha yemin etti.

Remove these ads. Join the Worldbuilders Guild

Comments

Please Login in order to comment!