Eski tanrılar Albarona’yı yeni oluşturmaya başladığı zamanlarda adlarını primoidlere duyurmuşlardı. Primoidler eski tanrıların ellerinde bir hamur gibi değişimlere uğruyordu. Primoidler inanacak şeyler arıyorlardı. Kimileri bu yaratıcıların yoluna düşmüş kimileriyse kendilerince bir şeylere inanmayı seçmişlerdi. Tanrıların yardımları karşısında tanrılara inanmayı seçen primodiler, tanrılarına tapınmak için tapınaklar yaptı. Bu tapınaklarla ilgilenecek rahipler ortaya çıkmıştı. Bazıları ise bunları saçma bulmuştu. Daha ilk zamanlarda inanç çeşitliliği ortaya çıkmıştı. Nesillerin ilerlemesiyle, bu tapınmalar sonucunda tanrıların primoidlere verdikleri veya ellerinden aldıklarından dolayı primodilerde değişimler meydana gelmiş ve farklı ırklar ortaya çıkmıştı. Nesiller ilerledikçe inançların çeşitliliği artmış, artan çeşitlilikteki dinlere inanan sayısı da eski zamanlara göre artmıştı, kimisi hiç inanmıyor kimisi de şeytansal güçlere inanıyordu. Bu inanç çeşitliliği nedeniyle eski tanrıların güçleri zayıfladı. Irklar şimdiki Albarona dünyasında gördüğümüz gibi kesin noktalara ulaştıktan sonra, zaman ilerlemiş ve nesiller geçmişti. Eski tanrılara olan inançların azalması ve yeni tanrıların ortaya çıkmasından sonra eski tanrılara olan dualar azalmıştı. Albarona’da herkes istediği şeye istenen şekilde inanç besleyebiliyordu. Albarona’da bir inanca sahip olmanız gerekmez, inanç sizin özgürlüğünüze kalmış bir şeydir.